Bu sana aşkın davetidir
bu sana bir yusuf masalının davetidir
sırtını dönüp kaçabildiğin kadar uzağa gidebilirisin
anlık duyduğun nefretle güvercinlerin kanatlarına nispeten bir tokat atabilirsin
dudağanın kenarıyla bir gülüp de geçebilirsin
ama bilmelisin ki mısır suretinde ki kadın
bu sana davetimdir
ihtişamlı burçların ardından saklanarak geldiğim
çöle rüzgarla kum tanesi olduğum
gedikler açıp deniz aşıp geldiğim
bu sana kenan diyarını gözyaşlarına bulayışımın hikasini
bu sana devetimdir
ezan sesini altı ayrı minareden dinlediğimin
boğazına düyüm olduğum şehirde sana gelişimin davetidir
bu sana davetimdir
bu sana benim davetimdir
0 yorum:
Yorum Gönder