Yalnızlık.. Aslında tam olarak, ruh hastalığı. Kurtulmak istediğin bir şey değil ama sürekli şikayet edecekler bir şeyler bulduğun, vazgeçemediğin bir ruh hastalığı. İnsan, yalnız kalmak ister ama yalnız olmayı değil. Her kesin iyi yada kötü arkadaşları var. Evde, okulda, işte yolda yürürken bile yalnız değildir insan. Metrobüse bindim. (daha doğrusu binmek için çaba sarf ettim.) Herkes hareket halinde. Yaşayan bir canlı yoktur ki bunu inkar edebilsin. Ki sen insan, çok basit bir mıknatısın (MR) içine girerken dahi hareket ediyorsun. Doktorun sana "hareket etmeyiniz" çağrısına inat hareket ediyorsun. Yaşamak ve ölmek arasındaki çizgisinde hareket etmeden duramıyoruz. Kime karşı ve hangi cürretle hareket ediyoruz. Yalnızlıkta böyle bir şey yüzlerce insanla yan yana aynı sokakta yürüyebiliyorken, yalnızlıktan şikayet ediyoruz. Yüzünü hiç görmediğim, göremeyeceğim insanlara şiir yazmak, ne bileyim kitap yazmak dururken neden yalnızlıktan şikayet edeyim.

Yalnız.
topuk seslerini duyuluyor alelade.
birisi kundurasının altını temizlemek için
kaldırım taşına vuruyor.
bir kadının topuğu kurılmış olmalı ki
elinde ayakkabısının topuğu,
aksayarak koşuşturuyor bu kalabalığın için,
bir kadın
yalnız.
kıvırcık saçları gözüme çarpıyor,
aklımda o an için
yegane soru
hangimiz nereye gidiyoruz?
yusufkenanduran
www.seslisohbetdir.com beklerim
YanıtlaSil